-
-
-
-
-
-
-
-
yaparım
I do, I intend to do
-
yapar mısınız?
would you do?
-
yapabilirim
I can do, I may do
-
-
yapmam lazım
I have to do
-
yapardım
I used to do, I would do
-
-
-
yapacaktım
I was going to do
-
yaptırıyorum
I'm having it done
-
yapılıyorum
I'm being done
-
yapmışım
apparently I do/I did
-
yapıp gittim
I did it and went
-
yapmayı seviyorum
I like to do
-
yapmak istiyorum
I want to do
-
-
-
yapsın
let him do, he should do
-
eğer yaparsam, yaparım
If I do it, I'll do it
-
eğer yapsaydım, yapardım
If I did it, I'd do it
-
-
-
yapınca
on doing, when I do/did
-
yaptıktan sonra
after doing
-
yapmadan önce
before doing
-
-
yapar yapmaz
as soon as I do it/did it
-
yapan
the one who's doing/who did
-
yapacak
the one who'll do
-
yaptığım
the one which I did
-
yapacağım
the one which I'll do
|
|