-
parched:
1. kurak 2. thirsty
-
-
skeptical
ikisi de şüpheci
-
dubious:
bu bir de şüpheli
-
-
-
-
-
reticent
az konuşan, mesafeli
-
-
-
-
perceptive:
sezgili, anlayan, farkeden, gören
-
insightful
sezgili, anlayan, farkeden, gören
-
*decorous:
1. görgülü 2. sakin, ağırbaşlı
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
to deliberate:
düşünüp taşınmak
-
-
-
-
-
-
-
intransigent:
taviz vermeyen, dediğim dedik
-
unyielding
taviz vermeyen, dediğim dedik
-
dogmatic
taviz vermeyen, dediğim dedik
-
doctrinaire
taviz vermeyen, dediğim dedik
-
-
-
-
-
|
|