-
Verge
- n. kenar, sınır, eşik
- v. çalmak (play), sınırında olmak, meyletmek
-
posthumously
ölümünden sonra
-
fascination
n. cazibe, çekicilik, büyü
-
intrigue
- n. entrika
- v. ilgisini çekmek, ayartmak
-
fellow
n. adam, dost, arkadaş, sevgili,
-
subjugate
v. boyun eğdirmek, maruz bırakmak, zapt etmek
-
oblige
v. mecbur etmek, sorunda bırakmak, iyilik etmek,
-
recure
v. tekrarlamak, nüksetmek
-
approval
n. onay, kabul, beğenme
-
restrict
v. kısıtlamak, sınırlamak
-
immaculate
s. tertemiz, kusursuz
-
peer
n. akran, emsal, v. dikkatle bakmak
-
allowance
n. ödenek, izin, harçlık
-
contest
n. yarışma, itiraz
-
relish
- v. hoşlanmak, beğenmek
- n. zevk, haz
|
|