new

  1. majority
    Çoğunluk (greater part)
  2. blame
    Suçlamak (accuse
  3. Compromise 
    Uzlaşma (agreement)
  4. confirm
    Te’yit etmek, onaylamak, doğrulamak (verify, approve, ratify)
  5. Convinced
    İkna olmuş, emin (persuaded, certain)
  6. deal with ST +
    • 1.halletmek, icabına
    • bakmak (cope with)
    • 2.ele almak (take care of)
    • 3.üstesinden gelmek (manage)
    • 4.ile ticaret yapmak
  7.  hand over (to)
    Devretmek, teslim etmek (kişi, şey veya yetki) (surrender)
  8. rapid
    Hızlı, seri (fast, swift
  9. supply SB with ST 
    Birisine birşey temin etmek (provide)
  10. so far 
    şimdiye kadar (up to now)
  11. apparently
    görünüşe göre (It seems that)
  12. approval
    onaylama
  13. attempt
    girişim, teşebbüs (effort)
  14. by far 
    büyük farkla (by a large amount)
  15. commercial
    radyo-tv-sinemada yayınlanan reklam (advertisement on TV)
  16. consequence
    Sonuç (result, outcome)
  17. constructive
    Yapıcı (OPP destructive)
  18. depth
    Derinlik (deepness)
  19. expert
    Uzman (specialist)
  20. mutual
    karşılıklı, müşterek
  21. Precisely
    • tam olarak
    • kesinlikle (exactly)
  22. Shortage
    Eksiklik (lack)
  23. tackle
    • 1. çözmeye çalışmak (undertake, deal with)
    • 2. [SB about ST] yüzleşmek (confront)
    • 3. topu kapıp durdurmak
    • 4. devirmek [AmE]
    • 5. sıkıca bağlamak, tutturmak 
  24. to be regarded as 
    olarak kabul edilmek
  25. Recently
    son zamanlarda (lately)
  26. put forward 
    İleri sürmek, önermek (suggest, propose)
  27. devise
    (öz. yöntem vs) keşfetmek (think up, invent)
  28. Controversial 
    Tartışmalı, çekişmeli (divisive)
  29. interval
    • 1.aralık (zaman,zemin) (gap, pause)
    • 2.ara (zaman,zemin)
  30. emigrant
    göçetmek
  31. deliberately
    • 1.Kasten, bile bile (intentionally, OPP accidentally)
    • 2.dikkatli (carefully)
  32. inevitably
    kaçınılmaz olarak
  33. assassination
    suikast
  34. indispensable
    Çok önemli, hayati (essential, crucial, vital)
  35. merge
    birleşme (unification, combination)
  36. roughly
    • 1. düz olmayan, pütürlü vs. (uneven)
    • 2. kaba
    • 3. yaklaşık (approximate)
    • 4. zor, sıkıntılı (tough)
    • 5. dalgalı
    • 6. sert (hard, tough, harsh
  37. desire
    [SB to do ST]
    arzulamak, istemek (crave, wish for)
  38. emerge
    1.-den çıkmak
  39. accuse
    sanık
  40. entail
    • Gerektirmek (require, necessitate)
    • -e neden olmak (cause, lead to)
  41. frankly
    açıkça ,dürüstçe (honestly)
  42. disguise
    • 1.tebdili kıyafet etmek, gizlenmek
    • 2.gizlemek (hide)
  43. gloomy
    • 1.loş, karanlık (dark)
    • 2.sıkıntılı, hüzünlü (depressed)
  44. requirement
    gerektirmek
  45. notorious (for)
    kötü şöhretli
  46. recruit
    İşe almak
  47. diminish
    1.Azalmak (decrease) 2.azaltmak (lessen)
  48. depict
    1.betimlemek (portray) 2.açıklamak (describe)
  49. conflict
    Çatışma, anlaşmazlık
  50. guise
    Kılık / görünüm (appearance
Author
mirror95
ID
203246
Card Set
new
Description
my new cards
Updated