English Turkish 12

  1. questionnaire
    anket
  2. raid
    baskın, akın
  3. rapidly
    hızla, süratle
  4. rat
    sıçan, (on) gammazlamak
  5. rationing
    pay, hisse, vesika ile dağıtmak
  6. recipient
    alan kişi, alıcı
  7. recommend
    tavsiye etmek
  8. recruit
    asker toplama, işe almak
  9. reluctant
    gönülsüz
  10. retain
    alıkoymak, tutmak, hatırda tutmak
  11. rot
    çürümek, bozulmak, boş  laf, zırva
  12. rub
    ovmak, ovalamak
  13. rucksacks
    sırt çantası
  14. set down rules
    kural koymak
  15. shotgun
    çifte namlulu av tüfeği
  16. shoulder
    omuz
  17. sizeable
    oldukça büyük
  18. skyscraper
    gökdelen
  19. snatch
    kapmak, kısa süre
  20. sneeze
    aksırmak, hapşırmak
  21. sore
    ağrıyan, acıyan
  22. stick into
    batırmak, (on) yapıştırmak
  23. strand
    kıyı, sahil, kenar
  24. supervise
    gözetip denetlemek
  25. surgeon
    cerrah, operatör
  26. sway
    bir yansan öbür yana sallamak
  27. tackle
    çözmeye çalışmak, sıkıca yakalamak
  28. target
    hedef
  29. task
    görev, vazife, ödev
  30. thermal spring
    termal kaynak
  31. tide
    gelgit, med-cezir
  32. undercover
    gizli yapılan, gizli çalışan
  33. undergo
    maruz kalmak, geçirmek
  34. unrest
    huzursuzluk, kargaşa
  35. vibrate
    titremek, titretmek
  36. warehouse
    depo, ambar
  37. accusation of impropriety
    uygunsuzluk suçlaması
  38. ache
    ağrı, sızı, acı
  39. adobe
    kerpiç
  40. anticipate
    önceden tahmin edip ona göre davranmak
  41. apparent
    açık, belli, aşikar
  42. appropriate for
    bir  şeye uygun olmak
  43. attribute to
    - e yormak, -e mal etmek, -e atfetmek
  44. avidly
    coşkulu, hevesli bir şekilde
  45. battle at see
    deniz savaşı
  46. be absorb in sth
    bir  şeye tamamen kendini kaptırmak
  47. be alert to sth
    bir  şeye tetikte olmak
  48. be dismissed from
    bir yerden kovulmak
  49. be keen on sth
    -e çok hevesli, e çok düşkün
  50. be out of the question
    söz konusu olamaz,
  51. be overpopulated
    yoğun nüfuslu olmak
  52. be scared of sth
    bir  şeyden ödü kopmak
  53. be soaked
    ıslanmak, sırılsıklam olmak
  54. be wrong of sb
    bir kişi hakkında yanılmak
Author
sonokta
ID
184444
Card Set
English Turkish 12
Description
English Turkish
Updated