-
encounter
bir tehlike, zorlukla karşı karşıya gelmek
-
endlessly
bitmek tükenmek bilmeksizin
-
enterprise
girişim, teşebbüs
-
erupt
püskürmek, patlak vermek
-
essay
düz yazı denemesi, deneme
-
-
evacuate
bir yeri boşaltmak
-
-
fall out
kavga etmek, bozuşmak
-
-
flap
kanat çırpma, bayrak ve yelkenin dalgalanması
-
frantic
çılgına dönmüş , çılgın
-
giant
dev, dev gibi, kocaman
-
-
-
handle
ele almak, idare etmek
-
heel
topuk, ökçe, alçak herif
-
-
-
-
implement
(taahhüt) yerine getirmek, yasa yürürlüğe koymak
-
-
initiate
başlatmak, üyeliğe kabul (into) alıştırmak
-
insert
(in) sokmak, gazete arasına konulan ek
-
insure
(against) karşı sigorta etmek, emin olmak
-
keep pace with
bir şeye ayak uydurmak
-
-
label
etiket, etiket yapıştırmak
-
lasting impact
kalıcı etki
-
launch
kızaktan suya indirmek, fırlatmak,
-
-
lump
parka, yumru, küme, öbek, hantal kimse
-
lunar landing
aya ayak basmak
-
-
-
nasty
tiksindirici, iğrenç, kötü, müstehcen
-
neglect
ihmal etmek, savsaklamak
-
-
nocturnal animal
gece hayvanı
-
ostensibly
görünü te, görünürde
-
overflow
taşmak, çok bol olmak
-
-
-
permanent
kalıcı, daimi, sürekli
-
pit
çukur, ciltte kalan iz, maden kuyusu,
-
-
pose
poz, duru , yapmacık tavır, sorun yaratmak
-
-
practice human sacrifice
insan kurban etmek
-
|
|