-
fabulous
harika, müthiş, inanılmaz
-
facelift
düzenleme, yenileme, tadilat
work to improve the appearance of a building
-
-
fantasy
fantezi, hayal, düş, hayal gücü
-
fascinate
büyülemek, cezbetmek, hayran bırakmak
-
-
-
firecracker
maytap (small firework)
-
-
-
fit
uymak, uydurmak, formda
-
-
-
-
-
ferry
feribot, feribotla taşımak
-
fjord
dar ve derin körfez
-
surface
yüzey, yüzeye çıkmak
-
fluently
düzgün olarak, akıcı bir biçimde
-
forecast
tahmin. tahmin etmek
-
fortunately
iyiki, çok şükür
-
fortune
zenginlik, servet, varlık
-
freedom
özgürlük, bağımsızlık
-
-
freely
özgürce, serbestçe, rahat bir şekilde
-
-
-
furry
kürklü, kürkle kaplı
-
gamble
kumar, kumar oynamak
-
gambler
kumarcı, kumarbaz
-
-
gentle
nazik, yumuşak, kibar
-
get into
arabaya binmek, binmek
-
-
-
-
-
go ahead
devam etmek, ilerlemek, önde gitmek, önden buyrun
-
-
go for it
yürü be kim tutar, kafana gore takıl, haydi gayret
-
gorgeous
çok güzel, göz kamaştırıcı, harika
-
go round
etrafında dolaşmak, kurcalamak
-
grand tour
avrupa turu, büyük gezi
-
-
ground
yer, zemin, toprak
-
-
heads or tails
yazı tura, yazı tura oyunu
-
-
-
-
-
hero / heroine
kahraman / kadın kahraman
-
hesitate
duraksamak, tereddüt etmek, tereddütte bulunmak
-
hire
kiralamak, tutmak, kira
-
honest
dürüst, namuslu, doğru
-
honestly
dürüstçe, doğrusu, gerçekten
-
honesty
dürüstlük, doğruluk
-
shocket
sarsılmış, şaşkına dönmüs
-
horrified
dehşete kapılmış, dehşete düşmüş, korkmuş
-
-
household
hergün kullanılan, eve ait, evle ilgili
-
hunger
açlık, aç bırakmak
-
|
|