-
insight
anlamak kavramak,vukuf anlayış
-
perception recognition
anlamak kavramak,anlama kabiliyeti anlayış tanıma tanımlama
-
comprehension
anlamak kavramak,anlayış
-
discrimination
anlamak kavramak,aleyte davranma ince farkları görebilme kabiliyeti
-
judge
degerlendirmek,hükmetmek hüküm vermek yargılamak bir meselede karar vermek
-
appraise
degerlendirmek,deger biçmek takdir etmek
-
evaluate
degerlendirmek,degerini tayin etmek tartmak
-
assess
degerlendirmek,tayin etmek(para cezası vb..)kıymet takdir etmek
-
estimate
degerlendirmek, hüküm vermek
-
opinion
düşünce inanış,fikir tahmin
-
view
düşünce inanış,bakış manzara görüş alanı görmek bakmak mütalaa etmek
-
conception
düşünce fikir anlayış görüş,gebe kalma ana rahmine düşme
-
ıdea
düşünce fikir inanış
-
notion
düşünce fikir bilgi sanı
-
belief
inanç iman kanaat düşünce
-
thought
düşünce fikir görüş tasavvur
-
impression
intiba izlenim tesir etki düşünce
-
feeling
his duyu duygu dokunma
-
outlook
görünüş manzara seyredilen yer
-
consideration
düşünce önem itibar saygınlık
-
sense
düşünce fikir fikir idrak etmek sezmek
-
intuition
içine doğma sezgi önceden sezme
-
recognition
tanıma tanımlama itiraf tasdik
-
appreciation
takdir degerlendirme kıymet bilme
-
judgment
hüküm karar bildiri tebligat muhakeme
-
express thoughts
düşünceleri ifade etmek tarif etmek
-
state thoughts
düşünceleri ifade etmek
-
concern
ilgi alaka endişe tasa
-
fear
korku endişe kuruntu
-
worry
üzüntü endişe üzülmek tasalanmak zihninde kurmak
-
delusion
hile oyun yanlış anlama
-
misinterpretation
misunderstanding
-
fallacy
aldatma hile yanlış anlama
-
etiquette
görgü kuralları etik ahlak
-
-
-
-
city
municipality şehir büyük kasaba
-
metropolis
başşehir büyük şehir
-
-
-
split up
ayrılmak bölüştürmek bozuşmak
-
separation
ayrılık ayrılma ayırma
-
-
zone
yöre mıntıka çevirmek kuşatmak bölgelere ayırmak
-
district
mıntıka bölge mahalle kaza sancak mıntıkalara ayırmak
-
region
mıntıka bölge diyar memleket
-
province
vilayet il eyalet bölge
-
funeral
cenaze töreni gömme
-
-
get
tutulmak olmak bağlantı kurmak evlenmek
-
-
be married to
evlenmek evli olmak
-
-
rural
kırsal köye ait zirai tarımsal
-
shelter
sıgınak barınak muhafazalı yer
-
residence
ikametgah yer mesken oturma ev
-
dwelling
ev ikametgah mesken
-
-
slavery
kölelik esirlik esaret
-
grave
mezar,ağır yavaş,ciddi ağırbaşlı,oymak haketmek
-
-
cemetery
mezarlık kabristan
-
-
-
inherit
miras almak varis olmak
-
-
landlor
mal sahibi mülk sahibi
-
property-owner
mülk sahibi
-
-
demography
nufus nufus sayımı
-
population
nüfus şenlik ahali seken iskan
-
collective
ortak,toplu müşterek
-
communal
toplumla ilgili halka ait ortak
-
joint
müşterek ortak,bitiştirmek eklemek
-
-
social class
sosyal sınıf
-
social context
social class
-
ghettos
mahrumiyet içinde yaşayan azınlık mahalle,varoşş
-
inhabitant
ikamet eden kimse
-
resident
inhabitant,oturan sakin yerli
-
-
dweller
ikamet eden veya oturan,sakin
-
-
-
motive
hareket ettirmek,hareket meydana getiren,güdü
-
objective purpose
hedef gaye amaca ait
-
doubt
şüphe etmek çekinmek kuşkulanmak
-
hesitate
tereddüt etmek kem küm etmek şüphe etmek
-
be uncertain
şüpheli duruma düşmek iyice tarif olunmamış
-
be indifferent
görmezden gelmek ilgisiz olmak
-
neglect
ihmal etmek aldırmamak savsaklamak
-
overlook
gözden kaçırmak dikkate almamak görmezden gelmek
-
ignore
önem vermemek bilmezden gelmek görmezden gelmek
-
disregard
önemsememek aldırmamak itibar etmemek
-
persist in
ısrar etmek üstelemek inat etmek
-
-
insist on
ısrar etmek vaz geçmemek
-
demand
talep istek ,talep etmek istemek zorla istemek
-
desire
arzu istek hırs heves,arzu etmek istemek talep etmek arzulamak
-
ambition
hırs ihtiras heves
-
aspiration
arzu istek,nefes alıp verme
-
volunteer
gönüllü,istekli gönüllü olmak
-
-
-
reluctant
isteksiz gönülsüz
-
unwilling
isteksiz gönülsüz
-
envy
kıskanmak haset etmek
-
greed
aç gözlülük hırs kıskançlık
-
-
preserve
korumak esirgemek saklamak,reçel şekerleme
-
-
tend to veya toward ile
meyilli olmak vesile olmak yönelmek niyetlenmek
-
intend
zihninde kurmak niyet etmek tasarlamak
-
tendency
meyil istidat eğilim yaklaşım
-
mind
bakmak dikkat etmek endişe etmek itaat etmek önemsemek
-
favor
tarafını tutmak,taraftarı olmak iltimas yapmak
-
-
-
manner
hal tutum tavır hareket tarzı
-
attitude
tutum davranış tavır vaziyet
-
approach
yaklaşma yanaşma hal tutum yanına varılabilir canayakın
-
-
mode
yöntem usul tarz uslup
-
means
vasıta yol yöntem araç vesile
-
act-behavior-action-treatment-
davranış hal hareket
-
misuse
kötü kullanış kötü işte kullanmak
-
quarrel
kavga etmek,argue-
-
-
-
rebuke
azarlamak paylamak
-
cooperate-interact
etkileşim iş birliği
-
assure
sigorta etmek garanti etmek
|
|